29 Aralık 2010

YENİ YIL..


İşte yine bir yıl daha geride kalıyor..



Acısı ile,tatlısı ile..

Sevinci ile,hüznü ile..

Geriye dönüp baktığımızda,nedendir bilinmez aklımızda daha çok yaşadığımız hayal kırıklıkları,
başarısızlıklarımız,dargınlıklarımız,parasızlıklarımız,kayıplarımız kalıyor..

Aslında ,bir an bile olsa hiç mi gülmüyoruz,hiç mi kahkaha atmıyoruz,hiç mi birisini alkışlamıyoruz..


Geçen zamanı geri getiremeyiz..

Yaşadıklarımızın bize öğrettiklerinin ,olaylardan çıkartabildiğimiz derslerin farkına varabiliyorsak belki
bundan sonra daha doğru ve iyi şeyler yapabiliriz.

Belki her geçen yıl,ay,gün tek tek ne yaptığımı,neler yaşadığımı,nelere sevinip,nelere üzüldüğümü hatırlayamam.


Ama her zaman kendimi daha çok geliştirmeye,çevremdekilere,aileme,arkadaşlarıma karşı daha iyi,daha yararlı,daha sevecen olmaya çalışırım.Bundan sonra da öyle olacağım.

Şimdi düşünüyorum..


2010'da neler yapmışım diye..


Tek tek hatırlayamasam da;

*28 Haziran 2010'da oğlumuz İstanbul Tıp Fakültesi'nden mezun oldu.İlk 30 başarılı Doktordan biri oldu.Onunla her zaman gurur duyuyoruz.Şimdi mecburi hizmetini yerine getiriyor.TUS'un sonucunu bekliyor.

*2007 yılının sonunda en son işimden (sigorta) ayrılmıştım..Sürekli kendime uygun iş aradım.


*Ağustosun ilk günlerinde eşim ikinci defa aynı iş yerinden ekonomik zorluklar nedeniyle çıkarıldı.


*Ben de,hemen kendime iş bulmak için harekete geçtim.

*5 Ağustos 2010'da Re/max'da Gayrimenkul Danışmanı olarak işe alındım.

*1 Eylül 2010 'dan itibaren son 3 yıl araştırıp,birçok ofisle görüşme yapıp çalışmayı çok istediğim RE/MAX'da artık ben de Gayrimenkul Danışmanı oldum.(O şimdi Gayrimenkul Danışmanı..)

*Eşim şimdi bana destek oluyor.

*Yine Ağustos Ayında lise üçüncü (11.sınıf) sınıfa geçen kızımın Türkiye'nin en iyi ve başarılı dershanelerinden birisine kaydını yaptırdım.

*Kızım okulunda ve dershane de çok başarılı..İnşallah gelecek sene gireceği Üniversite sınavında çok istediği Mimarlık Bölümünü kazanır.

*Halen yeni başladığım emlak sektöründe kendimi geliştirmeye, başarılı olmaya, para kazanmaya çalışıyorum.

*Aralık 2010'da eşimle gittiğim ''Body Worlds-Yaşam Döngüsü'' Sergisini gezdikten sonra,hayatta yaşanan hırsların,savaşların ne kadar boş ve anlamsız olduğunu bir kere daha anladım.Bu dünyadan gittikten sonra ,geriye bir tek adımız kalıyor.

2010 yılna ait hatırladığım önemli olaylar bu kadar şimdilik.

365 gün neler yaptığımı tek tek hatırlayamıyorum.


İnsana yaşadığı an önemli de gelse ,demek sonradan unutulabiliyor.

2011 yılının herkes için çok daha iyi olmasını diliyorum.

Dünya'da sevgi,barış,refah olur inşallah.

Terörün, kazaların ,ağır hastalıkların olmamasını diliyorum.

Kimsenin işsiz kalmamasını,geçim sıkıntısı çekmemesini diliyorum.

Türkiye Cumhuriyeti'nin her zaman Atatürk ilkelerine bağlı,çağdaş,laik olmasını diliyorum.

Çocuklarımızın daha küçücük yaşta sınav yarışında harap edilmemesini,çocukluklarını sağlık ve mutlulukla yaşamalarını diliyorum.

Asgari ücretin,yeterli bir seviyeden başlamasını diliyorum.

Gelir dağılımının dengeli olmasını diliyorum.

Memleketi yönetenlerin,birbirleriyle kavga edeceklerine birlik olup,daha yararlı işler yapmasını diliyorum.

Yeni Yılın size ve sevdiklerinize sağlık,mutluluk,huzur,başarı getirmesini diliyorum.


Güle güle 2010..

İnşallah hoşgelirsin 2011..

selma er.

17 Aralık 2010

''BODYWORLDS-YAŞAM DÖNGÜSÜ'' Sergisi'ne Gittim..


‎250.000'den fazla ziyaretcisiyle Türkiye'nin en büyük etkinliği BODY WORLDS
sergisi yoğun talep üzerine 27 MART 2011’e kadar uzatıldı!!




********************************************************

Yoğun talep üzerine Body Worlds Sergisi

18-19 Aralık 2010 09:00 - 20:00 saatleri arasında ziyarete açık olacaktır.


http://www.bodyworlds-istanbul.com/

15 Aralık 2010'da  çok soğuk bir İstanbul havasında eşimle birlikte sergiyi gezmeye gittik.

Serginin son günleri olmasından dolayı çok çok kalabalıktı.

Okullardan grup olarak gelen öğrenciler çoğunlukta idi.

Bilet sırasında epeyce bekledikten sonra içeriye girebildik.

Sesli dinleme cihazı da aldık.(isteyene 5 TL karşılığında veriyorlar)

Kalabalık yüzünden bakmak istediğim şeylere zor ulaştım.

Sergide fotoğraf çekmek yasak,yine de bazı öğrenciler dayanamayıp cep telefonlarının kamerasından 1-2 görüntü çektiler.

Sergi hakkında önceden ( sınıf arkadaşları ile gezen kızımdan ve internetten) bayağı bilgi edinmiştim.

Nedense,tahmin ettiğim gibi olmadı.

İzlerken çok heyecanlanmadım,daha yaşarken bedeninin tamamını bu amaçla bağışlayan insanları görünce ağlamadım da..

Ama izlediklerim bana çok şey düşündürdü..

Anne rahminde,doğmadan ölen ceninleri gördüm.

Dünya'ya gelmeye hazırlanan bebeklerin daha 1-2-3-4-5-6-7 haftalık ''cenin halini'' gördüm.

Cenin,8.haftalık olunca birden daha hızlı değişime uğruyor ve daha hızlı gelişmeye başlıyor!

Plesenta gördüm..İkiz bebek plesantasını da gördüm.Ayrı yumurta ikizine ait imiş.

Ben de ayrı yumurta ikizlerinden biriyim.İkiz kardeşim var.Bana hiç benzemeyen ayrı yumurta ikizim!Canımdan çok sevdiğim kardeşim.Bu yüzden gördüğüm ikiz plesantası beni çok etkiledi..

Siz hiç insan kafatası kesitinin içinde gerçek beyin gördünüz mü?

Ben bu gün ilk defa gördüm!

Sağlıklı,sağlıksız,alzheimer hastası insanların beyinlerini gördüm.

http://www.alzheimer.gen.tr/alzheimernedir.asp

Bazı insanlar için ''beyinsiz'' derler ya..

Aslında herkesin iyi kötü bir beyni var çok şükür!

Bazı insanlar için de kalpsiz derler!

Kalpsiz insan da yok! Ama yüreksiz,vefasız insanlar var maalesef..

Karaciğer,vücutta en büyük organ imiş.


Sağlıklı ve sağlıksız karaciğerin farkını gördüm.Rengi,büyüklüğü sağlık durumuna göre değişiyor.


Sigara içen ve içmeyen insanların akciğerleri de çok farklı.

Sigara içenlerin akciğeri koyu renk.

Pasif içiciler de günde en az 5 sigara içmiş kadar oluyormuş.

İnsan vücudunda en çok yer kaplayan organ ne imiş biliyor musunuz?

İnsan bedenini tamamen kaplayan,kapatan derisi imiş..

**Sergiyi gezerken yazdığım kısa notları sizlerle paylaşmak istiyorum;

Dil vücuttaki en güçlü kaslardan biridir.
Bir kadın ömrü boyunca dünyaya 35 çocuk getirme kapasitesine sahiptir.
Hemen hemen 7 yılda bir,vücudumuz bir tam iskelete denk olacak şekilde yenilenir.
Alyuvarlar saniyede 2 milyon adet hızında oluşur.
İnsan vücudunda neredeyse 96.500 km. kandamarı bulunur.
Utandınız mı?Yüzünüz kızardığında mide zarınızda kızarır.
Ortalama insan ömrü boyunca 330 milyon litre hava solur.
Doğduğumuzda 350 kemiğimiz vardır.Çocukluk evresinden sonra 144 tanesi birbirine kaynadı.
Bir yetişkinin ağırlığının %60'ından fazlası su.
Vücut hakkında eğitici ve eğlenceli bilgilerin daha fazlasını öğrenmek için ;

http://www.bodyworlds.com/

(Resmi Bodyworlds Sayfası; Ana Sayfadaki bütün fotoğrafların üzerine tek tek tıklayınız.)
(Geçmiş ve Gelecek Sergiler hakkında da bilgi sahibi olacaksınız.)



http://www.bodyworlds-istanbul.com/


Şaşırtıcı Gerçekler


Bölümünü tıklayıp bakabilirsiniz.


İnsanlar hayatta iken kendi özgür iradeleri ve istekleri ile organ bağışı yapabildikleri gibi,1978 yılından beri uygulanmaya başlayan PLASTİNASYON ile ilgili,tüm bedenlerini PLASTİNAT olmak amacıyla bağışlayabiliyorlar.

Uluslararası Plastinasyon Cemiyeti'nin çalışmaları ile ilgili bilgi edinebilirsiniz.

''Salt fiziksel olanın sunulması,body worlds ziyaretçilerine elle tutulamayan ve ölçülemeyeni hatırlatıyor.Ölümden sonra plastine edilmişlerden,gıyabında ruhu aydınlatıyor.''

''Plastinasyon,bireysel bir matem objesi olan bedeni,bir saygı,öğrenme,aydınlanma ve minnet objesine dönüştürüyor.''

''Bütün bir vücudun diseksiyonu ve plastinasyonu yaklaşık 1.500 çalışma saati gerektirir ve normalde 1 yıl sürer.''

http://www.koerperspende.de/en.html

Plastinasyon aşamaları:

1-Tahnit etme ve Anatomik Diseksiyon,
2-Vüvut yağı ve suyun çıkarılması,
3-Zorlu emdirme,
4-Konumlandırma,
5-Sertleşme.

Bu 5 aşamayı gösteren kısa bir video izledim.
İnsan çok etkileniyor gerçekten.
Sergide ''dokunmak yasak'' yazdığı halde,bazı Plastinat'lara dokundum.Ama sert bir şeye dokunmaktan başka bir şey hissetmedim.
Plastinat'ların çoğu erkek idi.Bir kaç kadın da vardı.
Vücuttaki kaslar pembe,yağlar beyaz görünüyor.
Sergideki her bir Plastinat'a ayrı bir duruş şekli verilmiş.
Bazıları oturuyor,bazıları spor yapıyor-top oynuyor,bir tanesi oturduğu yerde başını öne eğmiş satranç oynuyor,birisi halkaya tutunmuş spor yapıyor,vb..
Her birinin duruş şekline göre kaslarının durumu gözler önüne seriliyor.Bir kol kasının gergin halde iken yelpaze gibi açılmış hali çok ilginç.
Göğüs kafesi,içindeki organlar,kemikler,omurilik,sinirler,beyin,kalp,akciğer,karaciğer,dalak,
mide,cinsel organlar,bağırsaklar,diğer organlar..
Devasa boyutta bir AT Plastinat,üzerinde İNSAN Plastinat,Çok büyük bir ZÜRAFA Plastinat..
Beni en çok etkileyen de ,iplerle ve tellerle ayrı ayrı bağlanmış, sallanan insan kafatası,kemikleri,organları..Hepsi tek tek tellerin ucunda sallanıyor.Çok emek verilerek hazırlanmış belli ki.

Sergiyi gezerken duvardaki ''Yaşlanma Sanatının Ustaları'' başlıklı Panolarda yazılanlar;

''Onlar,sayıları az bir grubun birer parçası.6 milyarı aşkın bir dünyada onlardan yalnızca 450.000 var.Onlar,yüz yaşını aşmış insanlardır.Dünya'nın diğer bölgelerindeki hastalığa ve dermansızlığa teslim olan emsallerinin aksine bu yaşlılar bedenen ve zihnen diri,sağlıklı ve gençtirler.Bağımsız ve aktif olan bu kişiler ailelerinin önemli parçasıdır.''


1.Pano'da yazılanlar;
''Gökkuşağını yiyin.Yani bolca sebze ve meyve,balık ve yosun,soya ve togu ile kırmızı şarap,vitaminler,mineraller ve antioksidanlar açısından zengin bir beslenme düzeni süper yaşlıları kanser,kalp hastalığı ve diğer hastalıklara karşı korur.''

2.Pano'da yazılanlar;
''Birisine birşey ifade edin! ''

3.Pano'da yazılanlar;
''Ömür boyunca öğrenme ve dünyaya katılma ''(1904'de doğan bir kadın 101 yaşında bilgisayar öğrenmiş ve aynı zamanda kilisenin faal üyesi)

4.Pano'da yazılanlar;
''İyimserlik;uzun ömür sağlayan bir mantra''

5.Pano'da yazılanlar;
''Amaçlı bir yaşam ! ''

6.Pano'da yazılanlar;
''Bir yaşam tarzı olarak egzersiz ve hareket'' (yürüyüşe çıkmak,dua etmek,meditasyon yapmak veya bir arkadaşla öğle yemeği yemek.Stresi yok eden bu alışkanlıklar ; bu süper yaşlılar için bir ferahlık ve güç kaynağıdır.)

7.Pano'da yazılanlar;
''Bir yaşam tarzı olarak egzersiz ve hareket ''

8.Pano'da yazılanlar;
''Az aslında çoktur.%80 oranında doymak,günlük kalori alımının 1.900 ile sınırlamaktır.''

Diğer Panolarda Yazılanlar;

''Kimse sırf belirli bir yaşa gelmekle ihtiyarlamaz.Bizler ideallerimizden vazgeçerek ihtiyarlarız.Yıllar teni buruşturabilir.Ama heveslerimizden vazgeçmek ruhu buruşturur.''
(Samuel Ullman-1840-1924)(Amerika'lı işadamı,insan ve hayırsever)

''Neşe ve kahkaha olduktan sonra varsın kırışıklıklar gelsin.''
(William Shakespeare)

''Yürek atmaz olduğunda ;

-Ölüm ani bir oluş değil,bir süreçtir.
-Ölüm,kalp atışının durmasıyla başlar,
-Bedenin farklı bölgelerine oksijen ve besin maddeleri aktarımı kesintiye uğrar,
-Hücreler ölmeye başlar ve organların işlevleri durur.
-Önce beyin etkilenir,
-Azalan beyin aktivitesi bilinç ve algıyı azaltır,
-Solunum yüzeyselleşir,işitme ve görme bozuklukları duyulur.Son olarak beynin yaşamsal işlevler üzerindeki denetimi tamamen durur.
-Beyindeki elektrik faaliyetinin sona ermesi ''beyin ölümü''
-Beyin ölümünden 10-20 dk. sonra kalpteki hücrelerin çoğu ölür.
-Karaciğer,akciğer hücre ölümü.
-Sonra herşeyin bitti an!!!Gerçek Ölüm!!!


**Bütün bunlar beni çok etkiledi.

Sergide gördüğüm,okuduğum,yazdığım,hissttiğim şeyleri sizlerle paylaşmak istedim.

**Hala geç kalmış sayılmazsınız;

Sergi yoğun talep üzerine 19 Aralık 2010'a kadar uzatıldı.Mutlaka gidin,izleyin.Bir daha insan bedeninin,beynini,kalbinin gizemlerini böylesine yakından asla göremezsiniz.

http://www.facebook.com/selmaer#!/video/video.php?v=126968070691075&oid=111917215494582&comments

http://www.haber7.com/haber/20101210/Body-Worlds-sergisini-250-bin-kisi-ziyaret-etti.php


selma er.

''Yaşam Döngüsü''


''BODY WORLDS & Yaşam Döngüsü, bedenin ızdırap, hastalık ve optimal sağlık hallerindeki anatomik çalışmaları yoluyla insan bedeninin karmaşıklığını, direncini ve savunmasızlığını gösterir.

İnsan yaşam döngüsü ve yaşlanmanın özel bir sunumunu kapsar – doğum öncesi gelişim ve bebeklikten çocukluk ve ergenliğe, yetişkinliğe ve yaşlılığa kadar.


Bedeni hayat içinde yaşarken gösterir – en parlak çağında ve değişir, büyür, olgunlaşır, doruğa ulaşır ve son olarak solarken.

Yaşlanmayı insanın yaşam döngüsü bağlamında, döllenmedeki yaşam kıvılcımı ile ilham ile yaşanan ileriki yıllar arasındaki doğal bir süreç olarak.

Yaşla ilişkili konularda inanılmaz başarılar ve ibret öykülerinin yanı sıra ömür uzatma araştırmalarındaki en son bulguları sunar.

Yaşı ne olursa olsun, BODY WORLDS & Yaşam Döngüsü sergisi gören herkeste bir yankı uyandıracaktır.
ODY WORLDS Yaşam Döngüsü sergisi ögeleri ve yerleştirmeler aşağıdaki sırada ilerler....

Olağanüstü Dehanın Yürek Burkan Eseri – Hücre bölünmesi hakkında bir multimedya gösterisi ile iki haftalık ile neredeyse dokuz aylık arasında değişen tarihi anatomik koleksiyonlardan alınmış ve plastine edilmiş hayret verici embriyolar ve ceninlerden oluşan bir seçkiyi kapsayan, döllenmeye ve doğum öncesi gelişme sırasında “yaşlanmaya” sarsıcı bir bakış.

Smells Like Teen Spirit – Genç insanların yaratıcılığına bir övgü. Beynin bebeklikten çocukluğa ver ergenliğe kadarki gelişimine ve ergenlerin sanat, müzik, moda ve teknolojiyi etkileyen risk ve orijinalliğe olan düşkünlüklerine bakar.

Sanatçının Bakışı – doğumda ve yaşamın ilerleyen bölümlerindeki görme duyusu ve görüşe dair çarpıcı bir teşhir. Göz hastalıklarından –katarakt ve retinal göz hastalığı- muzdarip Empresyonist ressamlar Claude Monet ve Edgar Degas’ın görüşünün bilgisayarlı simülasyonlarını sunar. Stanford Üniversitesi Oftalmoloji Profesörü Dr. Michael Marmor’un uzmanlığına başvurularak yaratılan teşhir, Monet’nin Giverney manzaralarının yaratımı sırasında karşı karşıya olduğu sorunlar ile Degas’nın Saçını Kurulayan Kadın tablosunu etkileyen görme sorunlarına ışık tutar.

Asırlıklar Köyü – dünyanın farklı yerlerinde, yaşayan en yaşlı insanların bulunduğu coğrafi kümeler –Japonya’nın Okinawa bölgesinden, Sardinya’daki Ovodda’ya ve Pakistan’ın Hunza bölgesine kadar- hakkındaki bulguları sunar. Bu bölgelerde yaşayan ve uzun ömrün ne anlama geldiği hakkındaki kabullerimize kafa tutan bu insanların, bizlere de bir şeyler öğretebilecek ortak vasıfları ve yaşam tarzı uygulamaları olduğu görülmüştür.''

http://www.google.com.tr/images?um=1&hl=tr&lr=lang_tr&biw=1259&bih=599&tbs=isch%3A1%2Clr%3Alang_1tr&sa=1&q=plastinat&btnG=Ara&aq=f&aqi=&aql=&oq=&gs_rfai=