29 Ocak 2010

organ bağışı..

2-3 yıl önce  uzun zamandır yapmak istediğim bir şeyi  yaptım..

hayırlı bir iş yaptığımı düşünüyorum....

organ bağışı için başvurdum..

iş için metro city'nin yakınında bir yere gitmiştim.

dönüşte metro city'yi gezerken ,giriş katında  organ bağışı için masa kurmuş,bağış

kabul ediyorlardı....

ben de formu doldurup,imzaladım..

bana bir kart verdiler,yanımda taşımam için...

sadece hastane ortamında ,beyin ölümü gerçekleşmesi durumunda devreye girecek..

yine de herşey uygun olsa bile ailenin onayı gerekiyormuş...

bari o zaman işe yarar birşey yapmış olayım dedim..

sigorta ile ilgili insanlara riskleri anlata anlata insan herşeyi benimsiyor,normal kabul ediyor..

bence güzel bir şey....

biz buralardan gittikten sonra bence önemli olan adımızın yaptığımız güzel ,yararlı şeylerle hatırlanması...


geriye bir isim,birkaç foto ve hatıralar kalıyor zaten....

organ bağışı için sağlık durumuyla ilgili detaylı birşey sormadılar....

zaman içinde sağlık bilgilerimizin zaten değişebileceğini varsayıyorlar herhalde....

nasıl olsa sonradan hiçbir organımız işimize yaramayacak...

bari helvamız bol fıstıklı olsun..

hepinize sağlıklı günler dilerim...


kendinize,sevdiklerinize ve organlarınıza iyi bakın....

buralardan gittikten sonra,başka bir canlıda hayat bulmak güzel birşey olsa gerek..

selma er.

NOSTALJİ - BİZİM ZAMANIMIZDA...ESKİ DEĞERLERİMİZ

E S K İ D E N ;


BİZİM   ÇOCUKLUĞUMUZDA   VE   GENÇLİĞİMİZDE ;


*ilkokula giderken siyah önlük giyerdik...Beyaz yakalarımız kolalı idi,
*sınıfta temizlik kontrolü yapılırken;mendilimizin üzerine ellerimizi koyardık..tırnak kontrolü yapılırdı..
*beslenme saatinde süt tozundan süt yapılırdı,onu içerdik..
*annemiz ekmek dilimine sana/tereyağ sürerdi,üzerine de reçel...onu yerdik..
*bazen harçlığımızla ;okulun kapısında camekanlı arabada 5 kuruşa-on kuruşa satılan gofret,çukulatalardan alırdık..çukulataların yaldızlarını bir kutuda biriktirirdik..
*kağıt peçete koleksiyonu yapardım..misafirlikte kullanmam için verilen kağıt peçeteleri kullanmaz,özenle saklardım..
*hemen her 23 nisan'da tam tören zamanı yağmur yağardı..bazen rugan ayakkabımız ayağımızı sıkardı...
*komşunun kızları ile kağıt bebek oynardık..
*ilkokul öncesi hediye edilen taşbebeklerimiz vardı..
*sonra Adana kilis Pazarı'ndan annemin aldığı,kocaman bebeklerimize sahip olduk..(hala özenle saklıyorum..)
*annemin siyah rugan fileli,sivri burunlu,ince topuklu ayakkabısı vardı..
*annemin toz pudrası vardı,ruj sürünce eliyle dudaklarındaki rujun bir kısmını yanaklarına sürerdi,allık niyetine..
*banyolarda odun sobası yakılırdı,sıcak su için..
*banyodan sonra birbirimize ''sıhhatler olsun'' der,el öperdik..
*bayramda rugan ayakkabı alındığında;günlerce bayramı bekler,ayakkabıyı başucumuza koyar,seyrederdik..
*bayramlarda yaş sırasına göre bütün aile sıraya girer,büyüklerimizin elini öperdik...anneannem akşamdan harçlıklarımızı tek tek hazırlar,aynı sıraya iki kere girdiğimizde fark edip bize şakayla kızardı..
*anneannemin odasında tel dolap vardı..ikiz kardeşimle odasına girer,birşey isteyip istemediğini sorardık..her seferinde bize teldolabından çukulata ikram ederdi..
*büyüklerimizin yanında bacak bacak üstüne atmazdık..
*utanınca yüzümüz kızarırdı..
*annemden izinsiz hiçbir şey yapmazdık..
*yalan söylemezdik..okulu kırmazdık..
*orta okulda ve lisede türk filmine giderdik..ağlaya ağlaya bir hal olurduk,film boyunca..
*kışın sinema kapısında satılan kestanelerden alırdık..
*kış akşamları mahalleden bozacı geçerdi...BOZAAAAAAAAAA diye bağırırdı..
*mahallenin bekçisi akşamları düdüğünü çala çala dolaşırdı..
*yazın yazlık sinemaya giderdik..Kızıltoprak'daki İKİZLER SİNEMASI'na ve KALMIŞ SAHİL SİNEMASI'na giderdik..
*kalamış'da oturduğumuzdan,hemen sahilde sandal kiralardık..Moda açıklarına kadar kürek çeker,denize oralardan girerdik..
*bazen fenerbahçe'den denize girerdik.fenerbahçe plajından veya TCDD'nin kampından..
*her akşam güneş batarken penceremden sahili,manzarayı seyrederdim..
*hıdrelesde sabah erkenden komşularla sahile gider,kağıtlara yazdığımız dilekleri denize atardık..gül ağacına para bağlardık..
*komşular birbirine sabah kahvesine giderdi..(11 kahvesine)
*komşudan 1 fincan kahve,şeker,un istenirdi
*komşunun zilini çalıp; ''bir maniniz yoksa annem size gelecek'' derdik..
*patatesi,soğanı bazen kapıya gelen satıcıdan alırdık..
*yoğutçlu gelirdi mahalleye..hemen büyük bir tabak alıp,aşağıya yoğurtçuya koşardık..
*haftanın belli günlerinde mahalleye SEYYAR MİGROS ARABASI gelirdi..
*annelerimiz manavdan alışveriş yapıca;sebze-meyveler kesekağıdına konurdu..onlar da fileye..
*1966'da erenköy'den kalamış'a taşındığımızda caddeden tranvay geçiyordu..
*ilkokulda iken apartmanda sadece bir komşumuzda telefon ve televizyon vardı..
*bazen komşudan telefon ederdik..yılbaşında komşu çağırırsa dansözü ve Zeki Müren'i seyretmeye giderdik..
*telefon müracaatı yaptığımız halde,yıllar sonra bize sıra geldi,telefonumuz bağlandı...
*şehirlerarası görüşmek için 03'e kayıt olur,saatlerce sıramızı beklerdik..
*önemli günlerde telgraf çekerdik..ELT,YILDIRIM..
*taksitle çeyiz alırdık,kapıya gelen ÇİNLİ AMCADAN...
*evimize bazen ''görücü'' gelirdi..tabii şidddetle karşı çıkardım...
*komşuların nikah şekerini bazen hep birlikte evde hazırlardık..
*radyo dinlerdik..annem sabahları ''arkası yarın'' programını dinlerdi..
*radyo tiyatrosu vardı..
*orhan boran deyince aklımıza YUKİ gelirdi..
*sonra teybimiz,kasetlerimiz oldu..
*pikabımız,plaklarımız da oldu..
*ilk televizyonumuzu 1972'de aldık..siyah-beyaz idi..
*ikinci televizyonumuz renkli tv çıkınca aldık...
*sonra ilk özel tv kanalı ''STAR TV'' yayına başladı..
*önceleri uzaktan tv kumandamız yoktu..antenin ayarı sık sık bozulurdu..
*sezen cumhur önal vardı..
*fecri ebcioğlu vardı..
*cenk koray vardı..
*barış manço vardı..''7'den 77'ye programı'' vardı..
*dario moreno,adamo,anne marie david vardı..
*eski şarkılar ,türkçe sözlü hafif batı müziği-arajman- vardı..
*lisedeyken,ikizimle benim rugan çorap çizmelerimiz vardı..
*okula servisle gidip gelirdik..
*lise son sınıfta kalamış'dan moda'daki kadıköy kız lisesi'ne dolmuş ile gitmeye başladık..
*o yıllarda dolmuşlar,taksiler damalı idi..dodge,desoto,fargo...
*dolmuş paraları 25 kuruş,sonra 50 kuruş..sarı 25 kuruşu da hatırlıyorum..
*orta okul ve lisede iken İETT'nin İKARUS ve LEYLAND marka otobüslerine binerdik..
*otobüse arkadan binerdik..biletçi vardı,biletlerimizi kesen..
*genelde yer olsa bile ayakta giderdik büyükler otursun diye..oturduğumuzda yanımıza daha yaşlı birisi yanaşmadan hemen kalkıp yer verirdik..uyur numarası yapmazdık..
*hala otobüste-minübüste yaşlılara yer veririm..
*doğum günlerimizi evde kutlardık.annem,arkadaşlarımızı eve çağırmamızı isterdi..onlara not verirdi..
*doğum günlerimizde birbirimize 45'lik plak,bazen de longplay alırdık..bir de kitap tabii...
*iş bankasının metal kumbarası,bir de yapı kredi bankası'nın yuvarlak ahşap kumbarası vardı..
*1964'de biz daha çok küçükken anneanneme yapı kredi bankası'nın mudileri için düzenlediği hediye çekilişinden etiler'de apartman dairesi çıkmıştı..sonra o daireyi satıp,çocuklarına paylaştırdı..hala bankanın telgrafını ve anneannemin resmi olan çekiliş posterini saklıyorum..






*lise sonda kadıköy'den beşiktaş'a taşınan en yakın arkadaşımızı evine kadar uğurlardık..üsküdar'dan eski küçük boğaz vapurlarına binerdik..ALTINKUM Vapuru'nu bugün gibi hatırlıyorum..Lodosta camları sallanırdı,yana doğru yalpalardı..
*O yıl boğaz köprüsü trafiğe açıldı..
*okul çayımız HİLTON'da oldu..Apartman topuklu ayakkabılarımızı giydik..
*ilk blue jean alışımızı da hatırlıyorum..Lisede sömestr tatilinde Adana'ya gittiğimizde bir akrabamız vasıtasıyla İncirlik'de çalışan birisine ısmarlamıştık..ölçüsü uymamıştı,terziye küçülttürmüştük..Wrangler marka..çok havalı idi..
*Sarı yağmurluklarımız vardı..havamız binbeşyüzdü onu giyince!!
*elimizdekilerle mutlu olmasını,paylaşmasını bilirdik..
*harçlıklarımızı idareli kullanırdık..
*ilk defa yurtdışına Almanya'ya öğrenci değişim programı ile -18 yaşıma yeni bastığım yıl- üniversite birinci sınıfta iken okul arkadaşlarımla gittim..20 gün ailemden uzak kalmak zor geldi bana..
*ilk defa kağıt mendili 10'lu paketlerde Almanya'dan aldım..
*ilk defa açık büfeyi 1975'de almanya'dan feribot ile isveç'e giderken gördüm..
*ilk defa Berlin'de kapalı havuza girdim..
*Berlin Duvarı'nın yanından geçerken fotoğrafını çektim..
*ilk fotoğraf makinam KODAK-İnstematik-ile..
*ilk defa Akmerkez,Galleria tarzı büyük mağazaları Berlin'de gördüm..
*ilk defa üniversiteye -beyoğlu'na-giderken Kadıköy'den Karaköy'e yalnız başıma vapura,ondan inince de tünel'e binmeye başladım..
*vapurda;aynı saatte karşıya geçen kişiler genellikle belli kişilerdi..hep aynı yere otururduk..
*gide gele göz aşinası olduğumuz kişilerin yerine oturmamaya özen gösterirdik..
*vapurun belli bir bölümü;lüx mevkii idi..ekstra para verilip oraya oturulurdu..
*Karaköy İskelesi'nde milli piyango satan bir amca vardı..Adını hala hatırlıyorum..DENİZ ŞANLI..Sonraki uzun yıllar boyunca her Karaköy'e gidişimde kendisinden piyango bileti aldım..ayak üstü sohbet ettim,hatırını sordum..Bir kaç yıldan beri göremiyorum..Hayattadır inşallah..
*belki yazım biraz fazla naftalin koktu..
*geçmişdeki eski değerlere özlemim çok fazla arttı herhalde..


BUGÜN ,


*bir çoğumuz eski değerlere sahip çıkamadık,unuttuk,
*bizim de, çocuklarımızın da çok şükür herşeyimiz fazlasıyla var..
*kaloriferli,sıcak sulu evlerde oturuyoruz bir çoğumuz..
*çocuklarımızın ayrı odaları var..
*kıyafet deseniz; bir sürü..
*evlerde 2-3 televizyon..
*her birimizde cep telefonu,
*arabamız var..bazı ailelerde 2-3 araba var..
*çocuklarımızın oyuncakları,kıyafetleri,IPOD'ları,MP3'leri,bilgisayarları,cep telefonları var..
*Bizim ailede;elimizden geldiği kadar paylaşmayı,yardımlaşmayı öğrettiğimizi zannediyorum çocuklarımıza..


AMA YİNE DE:


*ESKİ DEĞERLERİN BİR ÇOĞU YOK ARTIK,
*HERŞEY VAR,ESKİ DEĞERLER YOK,
*MAĞAZA İSİMLERİNİN BİR ÇOĞU YABANCI,
*SOKAK İSİMLERİ BİLE YAVAŞ YAVAŞ DEĞİŞTİRİLİYOR,
*MARKA HASTALIĞI DİZ BOYU..
*KREDİ KARTI ÇILGINLIĞI DA ÖYLE..HABİRE BORÇLANIYORUZ..
*İŞSİZLİK KORKUSU İLE HAKLARIMIZI SAVUNAMIYORUZ..
*EMEKLİLERİN SOSYAL GÜVENCELERİ,SAĞLIK YARDIMLARI YETERSİZ,
*OY VERİRKEN; KİME OY VERECEĞİMİZİ BİLEMİYORUZ..
*SEÇİMLERDE;LİSTELERDE TERÖRİST İSİMLERİ,YILLAR ÖNCE ÖLMÜŞ KİŞİLERİN İSİMLERİ BİLE VAR..
*OKULLARDA EĞİTİM,DİSİPLİN,ÖĞRETMENE SAYGI HAK GETİRE..
*GENÇ KIZLARIMIZIN BİR ÇOĞUNUN YÜZÜ DE KIZARMAZ OLDU..(bazıları öyle maalesef)
*EVLİLİK KURUMU İNTERNETE,TV PROGRAMLARINA KADAR DÜŞTÜ..
*BOŞANMALAR ARTIK ÇOK KOLAY..
*YEMEK YARIŞMASINDA; İNSANLAR ''ÇOK ŞÜKÜR BU GÜN DE KARNIMIZ DOYDU'' DEMİYOR..''YEMEKLER BENİM DAMAK TADIMA HİÇ UYMADI ,AÇ KALDIM'' DENİYOR..
*DERSHANELERE AVUÇ DOLUSU PARALAR DÖKÜYORUZ...
*TÜRBAN KONUSUNU HİÇ YAZMIYORUM!!!!!!!!!!!!!
*ŞEHİTLERİMİZİN ACISINA DA DAYANAMIYORUM..
*BİR ÇOK KURULUŞ,BANKA YABANCILARA SATILDI..
*YABANCI SERMAYE YAKINDA HEPİMİZİ,HERŞEYİMİZİ YUTACAK..
*YILLARDIR ALINAN DIŞ BORÇLAR VE FAİZLERİ YÜZÜNDEN;ÇOCUKLARIMIZ HEP BORÇLU DOĞUYOR..
*AMERİKA MERAKI,BEYİN GÖÇÜ DİZ BOYU..
*2009'UN BAŞINDA TEDAVÜLE ÇIKARTILAN YENİ TÜRK LİRASI BANKONOTLARIMIZDAKİ ATATÜRK RESMİ HİÇ ATATÜRK'E BENZEMİYOR''..BANKNOTLARIN ARKA YÜZÜNDE TANIMADIĞIMIZ,BU GÜNE KADAR BİLİNMEYEN İNSANLARIN RESİMLERİ KONMUŞ!!!..
*YAKINDA ATATÜRK'ÜN RESİMLERİNİ HİÇ TANIYAMAYACAĞIMIZDAN KORKUYORUM..
*BAYRAĞIMIZ  AYNI NEYSE..
*İSTANBUL'UN TAŞI TOPRAĞI ALTIN DİYE DİYE..İSTANBUL ''İSTANBUL' OLMAKTAN ÇIKTI..
*İSTANBUL'UN O GÜZELLİKLERİ,YEŞİLLİKLERİ,ESKİ DEĞERLERİ YAVAŞ YAVAŞ YOK EDİLİYOR..
*PAHALILIK,TRAFİK,STRES DİZ BOYU..
*HER YERDE YENİ İNŞAAT..ÇARPIK YAPILAŞMA,ŞEHİRLEŞME VAR..
*YAKINDA NEFES ALACAK YEŞİL ALAN,PARK KALMAYACAK..
*HERKES MUTSUZ ,DOYUMSUZ,
*HERKESİN  EVİNDE  BİR  ODA  EKSİK   !!!


A L L A H    S O N U M U Z U      H A Y I R   E T S İ N..


*özellikle;bugün,benim gibi orta yaşta olanların geçmiş ve bugünkü değerlerimizle ilgili yorumlarını bekliyorum..
*bilmiyorum,bir tek ben miyim ''GEÇMİŞE ÖZLEM DUYAN''


selma er.

28 Ocak 2010

çocukluğumuzun güzel bir anısı-aile fotoğrafımız..




Bu fotoğraflar da ikizim ile ben 4 yaşlarında iken ankara'da çekilmiş..

üstteki aile fotoğrafını salondaki eskitme boyalı, ayaklı sehpanın tepsisine yapıştırdım..

baktıkça çocukluğumuzu hatırlıyorum..

bu aile fotoğrafından yaklaşık 3-4 yıl sonra babamı kaybettik maalesef...

SELMA ER* FOTOĞRAFLARIM

ikiz kardeşim ile benim ilk doğum günümüz..

1 nisaaaan...

bu fotoğraf benim için çok değerli bir anı..
ağabeyimiz bizden 16 yaş büyük,
ablamız da 9 yaş büyük..


annem ve babam hayatta değil..

ama kardeşlerim hayatta ve sağlıklı sayılırlar..

şanslıyım;

hepsini çoook seviyorum..
ikizim bana hayatta en yakın kişi..
benim ikinci yarım..
ama bir elmanın diğer yarısı gibi değil..
ayrı yumurta ikiziyiz biz..
ne yüzümüz,ne zevklerimiz,ne de hayata bakış açımız benzer..
allah bizleri ayırmasın..


ikizlerden hangisi benim??

27 Ocak 2010

her yerde kar var..

İstanbul yine beyaza büründü..

23-24-25 Ocak 2010'da bizim evin bahçesinden kar manzaraları..





























23 Ocak 2010

Gizem'ime mutlu yıllar..






































Bugün  24 Ocak 2010..

Güzel kızımın doğum günü..

Güzel kızım,iyi ki doğdun..

En büyük ödülüm oldun..

Doğum günün kutlu olsun..

Artık 17 oldun !!!

Seneye 18..

Sana doğum gününde dünya'nın tüm güzelliklerini hediye etmek isterdim..

Kalbimdeki en büyük sevgimi hediye ediyorum..

Sevdiklerin ve seni ençok sevenlerle birlikte sağlıklı,mutlu,başarılı,kaliteli bir yaşam diliyor,o güzel

yanaklarından öpüyorum..

annen..

22 Ocak 2010

SELMA ER* RESİMLERİM

Suluboya çalışmam..

22 Ocak 2010

21 Ocak 2010

SELMA ER* RESİMLERİM

Resim Çalışmalarıma çok faydası olacağını düşündüğüm ;

''TÜM YÖNLERİYLE ÇİZİM SANATI''-Remzi Kitabevi-

adlı kitabımı Nezih Kitabevi'nden aldım.

Kitaptan bazı örnekler






















































SELMA ER* RESİMLERİM

Siyah Fon Kartonu üzerine toz pastel ile resim denemem..

Ocak 2010.

SELMA ER* RESİMLERİM

Aralık 2009'da  Karakalem ile yaptığım resim denemelerim..