25 Ekim 2009

KUMSALDA TEK BAŞINA..-ÖYKÜ/DENEME

Kasdav'ın 19 Mayıs Kültür Merkezi'nde düzenlediği 12 haftalık ''YAZMAK BÜYÜLEYİCİ BİR YOLCULUK'' Seminerine katılıyorum..Değerli hocamız Sn.Jale Sancak'ın önderliğinde  15-16 kişilik Grubumuzla Öykü yazmayı öğreniyoruz..

Aramızda Edebiyat eğitimi almış kişiler ,değişik meslek sahibi kişiler ve emekliler var..

İlk günler hepimiz korkarak,çekinerek 1-2 satır karalamaya çalıştık.

Haftalar geçtikçe kendimizi daha da geliştireceğimize,eğitimcimiz ve arkadaşlarımızın yapıcı önerileri ve yorumlarıyla her geçen gün kendimizi yeni Öykülerin içinde bulacağımıza inanıyorum..

İşte ilk günkü ''Öykü yazma ''ödevimizde kullanacağımız sözcükler;
*ayışığı,
*rüzgar,
*sessizlik,
*kumsal,
*eski ev,
*basamaklar,
*ayak sesleri,
*kısık bir gülüş/kahkaha,
*şarap,
*pencere



KUMSALDA TEK BAŞINA..-ÖYKÜ/DENEME..

O akşam kumsalda yine yalnızdı  genç adam.Tek başına iskelenin ucunda oturmuş,ayışığı ile yıkanan denizi seyrediyordu.
Issız kumsalda sessizliğin sesini dinlerken,düşüncelere dalmıştı.Bir süre sonra rüzgarın uğultusu sessizliği bozdu.
Kaç saatten beri orada tek başına oturduğunun ve elindeki şarap şişesinin ne zaman  boşaldığının farkında değildi.
Rüzgar ona,şimdi uzaklarda olan ayrıldığı sevgilisinin saçlarını hatırlattı.Ne güzel uçuşurdu uzun sarı saçları kumsalda elele rüzgara karşı koşarlarken..
Çok özlemişti onu..
Gülüşünü,sesini,yeşil gözlerini,saçlarının kokusunu..Birlikte şömine karşısında şarap içerlerken yanaklarının pembeleşmesini..
Sevgilisinin kendisine sarılmasını,öpmesini,herşeyini çok ama pek çok özlemişti..
O'nunla yeniden karşılaşsalar, yine herşey eskisi gibi olabilir miydi?
Hayali bile güzeldi.
Bütün bunları düşünürken,rüzgar kendini iyice hissettirmeye başlamıştı.İçtiği şarap içini ısıtmış olsa bile ,artık üşümeye başlamıştı.
Vakit de çok geç olmuştu.Oturduğu iskeleden kalktı,kumsal boyunca yürümeye başladı. Elindeki şarap şişesini kumlara gömdü.
Kumsalın bittiği yerde bulunan evine iyice yaklaşmıştı artık. Eski ev,ne kadar da bakımsız duruyordu..Pencereleri bile tam kapanmıyordu.
Evin basamaklarını yavaş yavaş çıkarken, tam arkasında duyduğu ayak seslerini  kısık bir kahkaha takip etti.
Kalbi heyecanla çarpmaya başlamıştı genç adamın.
Yavaşça arkasına döndüğünde; o kısık kahkahayı atan kişi, ıslak yeşil gözleriyle kendisine bakan sevdiği kadından başkası değildi..
selma er.
**
Aynı anahtar kelimeleri kullanmış olsak da hepimizin öyküsü birbirinden çok farklı olmuştu..
Herkes sırayla yazdığı öyküyü sınıfta okudu..
Birbirimize yapıcı önerilerde bulunmaya çalıştık..
Daha yeni tanışmış bir grup yetişkin, bakalım sonraki günlerde hangi öyküleri yazacak ve birbirimizle paylaşacağız..

Benimki  hiç güzel olamadı belki..Yine de onu, defterimde ilk öykü denemem  olarak saklayacağım..

Değerli  Edebiyatçılardan,
Öykü Yazarlarından ve
Siz değerli okuyuculardan ;
 her türlü yazım ve anlatım hatamdan dolayı özür diliyorum..

Siz  bizim yerimizde olsaydınız, aynı anahtar kelimeleri kullanarak nasıl bir öykü yazardınız?

5 yorum:

didem dedi ki...

Halacim ilk oyku denemen cok basarili.Hosuma giderek okudum.Verilen "Kelimeleri" cok guzel kullanmissin.Harika olmus.Bu daha ilkiyse kimbilir bundan sonrakiler nasil olacak.Bundan sonraki hiyakelerini sabirsizlikla bekliyorum.Belki ben de senden birseyler ogrenirim.
Didem

didem dedi ki...

Ben olsam bu sekilde yazardim...
Sevgiler.Didem

Altı yıl önce eşinin anzının sonsuzluğa uçup gitmesinden sonra,yaptıkları tüm birikimleriyle kumsaldaki bu eski evi satın almıştı.

Eşyalarını,anılarını,herseyini sevdiği adamla birlikte en mutlu günlerini gecirdikleri aşk yuvalarında bırakmıştı.

Artık gözünün önünde beraber seçtikleri eşyalar,eşine ait kitaplar ve resimler olmasa da kalbindeki anıları aşkını yaşatmaya yetiyordu..

Ne garip dedi kendi kendine bunları düşünerek..

Evine vardiginda iceri girip girmemekte tereddut etti.Bu aksam canı evde tek başına oturup,yalnızlığıyla başbaşa kalmak istemedi.Mutfaktan bir sise beyaz sarap aldi.Çıkarttığı seslere uyanan kopegi belki de esinden kalan,onun dokundugu son hatıra idi...Kuyruğunu sallaya sallaya yanina gelen kopegini oksadi,sarabini alip ciplak ayaklari ile kumsala yurudu...

Gunesin yakici sicakligi yerini ayisiğında ılık bir havaya birakmisti..

Artık yalnızlığa alışmalıydı..

Geleceğini umduğu güzel günlerin hayaliyle,ayışığını aydınlattığı denizi ve kumsalı seyretmeye daldı...

Selma Er dedi ki...

çok teşekkür ederim..başka öykülerde buluşmak dileğiyle..

bilge dedi ki...

duygu yüklü anlatınızdan dolayı sizi kutlarım cok hoşuma gitti.yazmaya devam kaleminize kuvvet sevgi ve dostlukla..

Selma Er dedi ki...

merhaba bilge hn,nazik ve yapıcı yorumunuz için çok tşk.ederim..arkadaşlarım benden çok daha güzel öyküler yazdılar..12 haftanın sonunda birçoğu ileri öykü yazma seminerine devam ediyorlar..ben devam etmek istemedim..ama kendimi geliştirmeye çalışıyorum..sizin blogunuza misafir oldum..yazılarınız çok güzel..hepsini tek tek okuyacağım..svg.ler..selma er.